Ayşegül'e
Hiç Aklıma Gelir Miydi...
Hiç aklıma gelir miydi, bugün sana anma günü yapacağım, helvanı kavururken gözyaşlarına boğulacağım, 4 yaşından itibaren yetiştirdiğin ve şimdi hepsi boyumuzu geçmiş öğrencilerine sarılırken ne kadar acı çekeceğim…Hiç ama hiç aklıma gelir miydi birlikte geçirdiğimiz her anı fotoğraflarken ileride bu fotoğraflara bakmanın canımı yakacağı, her sabah içmeden hayata adapte olamadığım türk kahvesini yudumlarken boğazıma dizileceği… Hiç ama hiç aklıma gelir miydi dünya ile iletişimimi kestiğim, huzur bulduğum piyano tuşlarına dokunmanın canımı yakacağı…
Hiç ama hiç aklıma gelir miydi bir perşembe günü ansızın hayatımıza giren tümörün yine bir perşembe günü seni bizden alacağı… Hiç ama hiç aklıma gelir miydi….
Seda kanmaz Demircioğlu
O Bir Ayşegül'dü Tabii
Çocukluğumuzun henüz ilk yıllarında tanıdığımız bir kitap serisiydi Ayşegül. Ve o gün bu gündür; sevgiyi, içtenliği, o pürüzsüz saflığı, güzel ruhu ve erdemi anlatır Ayşegül adı bana. Ne zaman bir Ayşegül ile karşılaşsam bu özellikleri sorgusuz-sualsiz yüklerim ona hemen. Ayrıca; bu özelliklere sahip kim varsa, adı ne olursa olsun 'Ayşegül'dür benim için. Adı Ayşegül'dü ve hem gerçekten de bir 'Ayşegül'dü. Temmuz 2010-Ocak 2012 yılları arasında müzik yaptığım Wisteria Restaurant'ta, 2011 yılının haziran ayında Güvenç Dağüstün etkinliği vesilesiyle karşılaşmıştık. İnanırdım ki; 'Ayşegüller kendilerini o güzel ruhlarıyla kısa sürede ifade ederler ve yaşamlarını da bu çizgide sürdürürlerdi. O gece 'kısa bir süre'ydi O'nu tanımak için ama yanılmamıştım. Çünķü O bir 'Ayşegül'dü tabii ki.
Ayşegül Wisteria'daki etkinliğe ünlü bir müzik adamı ile gelmişti o gece. 'Fenomen'lerimden biri olan Oğuz Abadan ile karşılaşmak ve tanışmak ne harika bir duyguydu ve... Ayşegül, bu şahsiyetin kızıydı. Ayşegül'ü o günden sonra bir daha görmedim. Facebook paylaşımlarımızda karşı karşıya gelip sohbet ettik ara ara.
2021'in ortalarında 'Kelimelik'rakibim oldu Ayşegül. Oyun duvarında sohbet ediyorduk yine zaman zaman. İyi oyuncuydu; 'kız, yine perişan ettin beni' diye takılır olmuştum. Kasım ayı ortalarıydı. 'Çok yorgunum Mehmet ağabey, biraz ara verelim' demişti. Lanet 'beyin tümör'ü... Etkilemeye başlamıştı hayatını. Bir daha hiç görüşemedik.. Sonraki süreçte sevgili Oğuz Abadan'dan aldım kızı Ayşegül ile ilgili bilgileri. 20 Ocak 2022'de bıraktı gitti bizi Ayşegül. 42 yaşındaydı... 2011 yılının haziran ayında... Wisteria Restaurant'ın bahçesinde... İki saat içinde... O harika enerjisiyle, içtenliğiyle, zarafeti ve duruşu ile tanıdığım 'Ayşegül'ün 'ta kendisi'ydi Ayşegül; yıllardır yanıbaşımızda olup da hayatımıza hiçbir katkı sağlayamayanlara nispet!..
Mehmet Muhlis Özel
Her Hücremde Ayşegülüm'sün
"Senin kızın olmayı çok seviyorum, ama bir o kadar da lanetim bu benim" dedi karşımda dikilip; "bir türlü Ayşegül yaptı demiyor insanlar, ne yapsam Oğuzun kızı yaptı..!"
Anladım ki önünü kapıyor ve gölgeliyordum.
Bir zaman sonra, aynı gün icinde iki ayrı öğrenci adayının velileri bana "Ayşegül Abadan'ın nesi oluyorsunuz" diye sordular. Hoştu duymak, başarmıştı.
Ertesi gün okula geldiğinde "parayla adam mı tutup yolluyorsun?" diye takıldım. Merak etti, bir gün önceki dialogları anlattım. Ünlü kahkahalarından birini attı. Nasıl da mutlu olmuştu. "Oh be, sonunda kendime ait oldum". Boynuma sarıldı "sanatta rüştünü ispat zaman alır, sabır gerek idi" dedim kulağına.
O herşeyimdi. Yokluğu bir karadelik.
Doğduğu gün yazdığım şiiri çok severdi. Bugün O'nun doğum günü.
***
21 Haziran
en uzun günün sonuydu
ve en kısa olması gerekirken gece
bitmek bilmedi
cümle oldu heceler
gelişin asırlar sürdü
yalnızlığımı büyüttüm
bir çınarın gölgesinde
kurtlar bedenimi kemirirken
en kısa gece en uzun oldu
geçmek bilmedi
lal oldum beklerken
hal oldum
sabrımı yineledim
düşüm gözlerimden aktı
ve evrenin kapısı aralandı
önce sesin sonra sen geldin
seni görünce birtanem
kör oldum senden başkasına
başkasına hiç oldum
her hücremde aysegülüm'sün
Oğuz Abadan
Doğum Günün..!
Ayşegülüm, Ruhsal ailemle tanıştığım, canımın bir parçası gibi seveceğim ruhsal kardeşimle buluştuğum, yeniden doğduğum günün tarihidir 21 Haziran. Hatırlarsın her şey 2009 21 Haziran ta Barış Manço Kültür Merkezinde ilk kutlamayla başlamıştı. Sonra artık bütün 21 Haziranlar ikimizin doğum günü oldu ve o günden sonra birlikte harika anılar biriktirdik. Facebook karşıma her gün için birlikte geçirdiğimiz güzel anıların fotoğrafını çıkarıyor. Bugün, aramıza giren geçici ayrılığın acısı çok ağır tahmin edebiliyorsun… 🥲🥲🥲
Hepimizin bir programı var bu dünyada ve bu programın göz açıp kapayıncaya kadar geçeceğini biliyorum. Bir tanem , bu ayrılığın da bir gün biteceğini ve tekrar kavuşacağımızı bildiğim için bugün babanla birlikte en sevdiğin pasta ve iki fincan Türk kahvesiyle doğum gününü sen yanımızdaymış gibi kutlayacağız. Söz veriyorum senin kahveni babana içireceğim. İyi ki doğdun, iyi ki varsın. Doğum günün kutlu olsun Meleğim
Seda Kanmaz Demircioğlu
İçim Yandı..!
Çok değerli yakın arkadaşım olan müzik dünyasının büyük değeri Oğuz Abadan’ın kızı olan evladımız, çok genç yaşta aramızdan ayrıldı. İçim yandı Ayşegül Abadan Üçüncü kızımıza. Oğuz arkadaşıma ve damadımız Murat Üçüncü’ye ne söyleyebilirim. Hepimizin başı sağ olsun. Abadan ve Üçüncü ailesine, müzik dünyasına, yakınlarına ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum. Nurlar içinde yatsın. Mekanı cennet olsun.
Celal Yılmaz
"Aşkım, Nefesim,
Bugün 8 Mart 2015.
"Yollarımızın kesiştiği, yaşamlarımızı bir daha ayrılmamak üzere mühürledigimiz, basit bir kurdele ile önce parmaklarımızı, daha sonra kalplerimizi birbirine perçinlediğimiz günün üzerinden 1 yıl geçti.
Tüm dünyanın kadınlar günü dediği, benim ise sana "kadınım" dediğim gün.
Resmi olarak 3 Ağustos 2014, fiili olarak 8 Mart 2014, kalbî olarak seni ilk gördüğüm gün olan, Pablo Neruda şiirleriyle bezenmiş ve bir ömür sürecek yürüyüşümüzün başlangıcı...
Bu yürüyüşte yağmur da yağacak kar da... Ayaklarımızın altında diken de olacak çimen de... Belki sayımız da artacak bu yürüyüşte. Şunu bilmeni isterim ki ayağındaki dikeni çıkarmak için, güneşte gölge olmak için, yağmurda ıslanmaman ya da beraber ıslanmak için, ıslak toprak ve çiçek kokusunu içimize beraber çekmek için, kısacası yaşamın bize getireceği her şeyi beraber karşılamak ve anlamlı kılmak için hep yanında olacağım. Göğsümün üzerine koyduğun elin benim elim, uykuya daldığımda kapanan gözler senin gözlerin olacak. Seni çok seviyorum. "
Bu mektubu yazmıştım sana nişanımızın ilk yıldönümünde. Sen de çerçeveletip odamıza asmıştın. Kader o ki sen uykuya daldın, bizim gözlerimiz kapandı. Bugün 21 Haziran, senin doğum günün. Yarıküremizde yılın en uzun gündüzü, en kısa gecesi yaşansa da sen gittikten sonra bize hep gece.
Doğum günün kutlu olsun.
Murat Üçüncü
Çok Erkendi
Nur içinde yat Ayşegül. Çocukluğunda bile güzel yüzünde, duruşunda bir asalet vardı. Babanın ve bizlerin gurur oldun. Ama çok erkendi.
Sezar Soğukpınar
Pis Bir Şaka!
Ne pis bir şaka şu ölüm. Üzüntümü tarif edemem. Çizginin öbür tarafı... Aslında hem çok yakın ama bir o kadar uzak... Romanlar yazabilecekken neden bu kadar kısa oldu ki hikayen?!
Sevenlerine sabır, sana huzur ışık ve müzik diliyorum. Gittiğin yer her neresiyse orada da ışık saçacağına eminim. ÜZGÜNÜM
Derya Deniz Karasoğlu